Çok iddialı bir başlık oldu diye düşünebilirsiniz. Fakat “Ne dilersen gerçek olur!” derdi büyüklerimiz. Bu nedenle yeni yıldaki ilk yazıma böyle bir başlık atmak istedim. Bunu atarken en güçlü dayanağım olarak son yıllarda ülke insanımızın varlıklarını koruma amacıyla sigortaya olan ilgisinin hızla artmaya başlamasını gösterebilirim. Geride kalan yılda sektörün trafik kaynaklı sorunları çok tartıştığını ve sonunda en azından bir düzleme oturtabildiğini gördük. Bu branştaki tartışmaların artık çok fazla da gündemin önüne çıkmasının gereği kalmadığını düşünüyorum. Bu nedenle geride kalan yılda en büyük kazanım, sigorta sektörünün ürettiği değil yarattığı fayda ile gündemde yer almaya başlaması ve vatandaş gözündeki değerinin yavaş yavaş ortaya çıkmasıydı diyebiliriz.
Genel olarak baktığımızda ise bilindiği üzere sigortacılık birçok sektörden birebir etkilenen bir sektör. Örnek vermek gerekirse; otomotiv, inşaat gibi sektörlerdeki büyüme sigortacılığı da olumlu etkiliyor. Bu nedenle de birçok sektörün dinamikleri sigortacılar tarafından yakından izlenir. Yeni yıla yönelik global beklentilere baktığımızda birçok farklı görüş mevcut. Fakat birçok kişinin yakından takip ettiği dünyaca ünlü The Economist dergisinin tahminlerinin önemli bir gösterge olabileceğini düşünüyorum. The Economist’e göre 2018’de savunma, bilgi teknolojileri ve turizm; ekonomik canlılığın en yüksek olacağı sektörler arasında gösteriliyor. ABD Başkanı Trump’ın uzlaşmaz tutumu, FED’in faizi artırma seyri, Çin’de şişen kredi balonu ve Brexit’in Avrupa’ya olumsuz yansıması ise en büyük riskler olarak görülüyor. Lokal olarak bakıldığında ise, ülkemizin büyümesinde inşaat, otomotiv ve turizm sektörlerinin öncülüğünün sürmesi bekleniyor. Bu nedenle de sigortacılığın büyümesinin ülke büyümesine paralel şekilde olması öngörülüyor. Kimsenin bundan şüphesi yok, fakat hiç sigorta ile tanışmamış kişileri sigorta ile tanıştırabilecek miyiz sorusu tabii ki karşımızda duruyor. Birçok kez dile getirdiğimiz gibi bu yönde sigorta bilincini artıracak proje ve stratejiler öne çıkacaktır. Bu konuda ciddi çalışmalar olacağını duyuyoruz. Bunun sonucu olarak da yeni yılın sigortacılığın yılı olacağı gibi iddialı bir öngörüde bulunabiliyoruz. Ama bu iddiada bulunmamızın en önemli nedenlerinin başında ülke dinamiklerimiz geliyor. Genç ve eğitimli nüfusun sigortacılığı bilmesi ve sigortaya olan taleplerinin hızla artması ülkemiz sigortacılığının en önemli artısı durumunda. Ülkemizin önde gelen iş adamlarından Rahmi Koç’un “Yaydan çıkan ok, ağızdan çıkan söz, kaçırılmış bir fırsat ve geçen zaman hiçbir şekilde geri gelmiyor” sözünün kıymetini bilen gençlerimizin bu söz içinde olmasa da sahip olunan bir varlığın kaybını yerine koymak için sigortanın olmazsa olmaz olduğunu bildiklerine inanıyorum. Bu inançla yeni yılın başta ülkemiz olmak üzere, tüm insanlığa huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum.
